Hani, Var mı Bir Soran? Gelip Kapısını Çalan?

Tarih 01 Aralık 2009. Gün: Salı.

Karşı komşu. İylikseverAdam derdik biz ona. Görüyor büyük oğlumu. Akşamüstü. Penceresinden sokağa bakarken.

- N'aber komşu? Nasılsın?
- Eh!



- Eh, ya! Gitti gelmez! Uçtu konmaz! Allah rahmet eylesin! Durur bakardı, öyle senin gibi. Şu penceresinden. Gelen geçen insanlara...
- Ya! Evet, gitti gelmez...

Sabahın Son Çayı | Beylerbeyi | 11 Haziran 2009

- Hani? Var mı bir soran... Gelip de kapısını çalan? Heyt, heyt! Şu penceresinden, meraklı bir kuş gibi bakar bakar dururdu.
- Sıra bende. Ha?

- Senin sıran çoktan geçti!
- Nasıl yani? Ölü müyüm ki şimdi ben?

- Çoktan... Söyle var mı kapını çalan... Bir arayıp soran?
...

"Sıkılma oğlum!" dedim, anlatınca bunu oğlum gelip de yanıma. Öyle ya, hasta masta olur sonra, adam! Sağa ehemmiyet vermeyen, hastaya niye versin?

Paylaşın!

Bookmark and Share

0 yorum:

Yorum Gönder

SonSöz: Bu Gidişim, Evet! O Gidiştir!

Büyük oğlum, çok sevdiği şair ağabeylerinden birini, uzun bir yolculuğa hazırlanırken görmüş ve "Ağabey nereye, böyle?" diye sorduğunda şair demiş ki: - Beni kuşların doğum gününe çağırdılar...

...beni, kuşların doğum gününe çağırdılar...

Büyük oğlumun bana okuduğu birçok şiirden, en çok da bu şairinkiler beni şaşırtırdı. Birkaç gün önce, sabah suları, ikimiz kahvaltıdayken bizim evde tuhaf bir şey oldu. Bir serçecik, açık duran sokak penceresinden hızla içeri daldı. Kahvaltı masamızın üstünde üç kez süzüldükten sonra, mutfak penceresinden dışarı çıkıverdi. Şaşırdık kaldık. Bakıştık durduk bir süre birbirimizin gözlerine. Benim aklıma hemen o şairin sözleri geldi. Oğluma bir daha baktığımda, yüzünde, ona iyi bakıp da görebilenlerin o birazcık iç acıtan gülümsemesi vardı. Anladım ki, onun aklına da aynı şey gelivermiş... "Hangimize bu çağrı, sence?" diye soracaktım ki, atıldı söze: - İkimize anne... İkimize!
* * *
Kahvaltıdaki son çayımı elime alıp oturdum koltuğa. Benim yürüyüşüm yavaştır. O bana nasıl olsa yetişir, diye düşünüp dururken, dalıp gitmişim! Hepsi bu!
* * *
"Acele olmadı mı, bu biraz?" diyecek olanlara sözüm mü nedir? "Bazıları bu gidişte, biraz aceleci davranıyorlarsa, birkaç nedeni vardır mutlaka: bir değil!" diyecek olsam, ne düşünürdünüz? Hayır! Ben öyle demiyorum.

Diyorum ki...

- Düşerse yolunuz arada bir: bu yöne. Buyrun, gelin... Görüşelim!

Hep, burada olacağım ben: SÖZ!

[Bu yazı, Çendeoğlu adlı blogda yer alan 12 Kasım 2009 Perşembe günkü yazıdan alıntıdır. Ölüme ilişkin, telefon ya da mail ile gönderilen Üzüntü Bildirimlerini okumak isterseniz, lütfen TIKLAYIN.]
Related Posts with Thumbnails